Türkiye-ABD sorunun ana kaynağı Fırat'ın Doğusu

Ankara ile Washington arasındaki S-400 krizinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'un gerçekleştirdikleri bir telefon görüşmesi sırasında, Ankara’nın Rusya’da satın aldığı S-400 füze sistemleri konusunda çalışma grubu oluşturulması için uzlaştığı iddia edildi.

Türkiye-ABD sorunun ana kaynağı Fırat'ın Doğusu

Ankara ile Washington arasındaki S-400 krizinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'un gerçekleştirdikleri bir telefon görüşmesi sırasında, Ankara’nın Rusya’da satın aldığı S-400 füze sistemleri konusunda çalışma grubu oluşturulması için uzlaştığı iddia edildi.

Bu iddianın ardından dolar kuru gerilerken, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Türkiye'nin S-400'ler konusunda ortak çalışma grubu önerisine karşı olduklarını duyurdu.

Pentagon Sözcüsü Eric Pahon, "Radar sistemleri F-35'ler hakkında hassas bilgileri el etme gibi riskleri içeriyor, S-400'lerin oluşturduğu tehditleri görüşmek üzere, ABD bir çok kez Türkiye'ye teknik heyet gönderdi ve Türkiye'den de yetkililer ABD'ye gitti" sözleriyle böylesi bir mekanizmanın işe yaramayacağını ortaya koymuş oldu.

Her ne kadar Trump inisiyatif alarak sorunun çözülebileceği yönünde irade ortaya koysa da, ABD kurulu düzeninin Ankara'ya bu konuda 'geçiş hakkı' vermeyeceği görülüyor. 

Uluslararası Güvenlik Analisti Dr. Kaan Kutlu Ataç'a göre ise, iki ülke arasındaki sorunun ana kaynağı Fırat'ın doğusu. Türkiye'nin buradan algıladığı acil tehdidin karşısında, S-400'ler, 'FETÖ' ya da Halkbank gibi konular daha tali kalıyor.

Cumhuriyet Gazetesi'nden Sertaç Eş'in haberine göre, Ataç iki ülke arasındaki görüşmeler yoğun ve sert geçiyor. 

"ABD büyük devlet, Türkiye orta boy bir devlet. ABD’nin ciğer kapasitesi yüksek. Ama Türkiye de kendini savunuyor. Rusya faktörünü de unutmamak lazım. Türkiye, Tanzimat’tan bu yana büyük gücü bir başka güce oynama, kullanma kapasitesine sahiptir" yorumunu yapan Ataç, ilişkilerde stratejik bir kopma olmayacağı görüşünü dillendiriyor. 

'Türkiye, ABD için hayati öneme sahip ülke' tezini işleyen Ataç, ilişkilerde kaotik bir dönem yaşandığını kabul etmekle birlikte, uyum eksikliğinden kaynaklı krizin sürme ihtimaline dikkat çekiyor. 

İki ülke arasında açılan yaralara da dikkat çeken Ataç, "Bazı yaralar açıldı. Bazı çizikler, derin kaygılar, duygusal boşluklar oluştu. ABD’nin FETÖ konusunu algılaması gerekiyordu. Türkiye’nin milli birliğine ve bütünlüğüne isyan noktasındaki bir yapıya paralaks etkisiyle baktığınız zaman kopuş sürecektir. İlişki tamir olur ama etkileri kalır" yorumunu yapıyor.