SDG Komutanı Kobane: Bütün Kürtlerin kalbinde yatan birleşik ve bağımsız Kürdistan'dır

SDG Komutanı Kobane: Bütün Kürtlerin kalbinde yatan birleşik ve bağımsız Kürdistan'dır

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) başkomutanı ve ABD öncülüğündeki IŞİD karşıtı koalisyonun da baş muhatabı Mazlum Kobane Al Monitor gazetesinden Amberin Zaman'a YPG-PKK, Rojava-PKK, YPG-Amerika-Türkiye ilişkilerine dair önemli açıklmalarda bulundu.

Mazlum Kobane, her Kürdün gönlünde birleşik Kürdistan'ın yattığını ancak şu anda gerçekçi davranmak zorunda olduklarını, bu nedenle federasyon kurup Suriye'de kalmayı hedeflediklerini belirtti.

Kobane, ayrıca Rojava’da kendilerine has bir politikaları olduğunu ve kendi çıkarlarını gözettiklerini, PKK Türkiye ile savaşıyor olsa da Türkiye ile ilişkilerini bozmak istemeyeceklerini vurguladı. Hiçbir ulusal Kürt gücüne karşı düşmanca tavır içinde de olmayacaklarını sözlerine ekledi. 

PKK'nin Rojava'ya önemli katkılarının olmasının yanında, buradaki başarının en önemli nedeninin buranın halkı, gençleri olduğunun dile getiren Kobane, PKK ile eşgüdümlü hareket etmediklerini, Rojava'nın da tek bir örgütten ibaret olmadığı ve Rojava'nın kuzeyden ayrı kendine has bir siyaseti olduğunun da altını çizdi ve şu örneği verdi:  

"Gözümüzün önünde [Türkiye tarafındaki] Nusaybin yıkıldı. Biz eğer Türkiye’nin iddia ettiği gibi PKK ile harfiyen aynı olsaydık, PKK’li olsaydık şimdi biz de savaşa girerdik Türkiye’ye karşı."

Mazlum Kobane'nin Amberin Zaman'a yaptığı açıklamaların ilgili bölümleri şöyle: 

Yardımlar Semelka'dan geliyor

"Bütün yardım Semelka kapısından, Güney [Irak] Kürdistan üzerinden geliyor. Merkezi hükümet hiçbir şekilde yardımcı olmuyor. Hem Rakka operasyonunun başlarında Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin de engelleyici tutumu sürüyordu, yani haziran ve temmuz aylarında. Ağustos ayından beri bir rahatlama var. Bunda ABD’nin girişimleri etkili oldu.

Oysa Türkiye sınırı açık olsaydı her şey çok daha kolay olacaktı, belki bu sıkıntılar yaşanmayacaktı. Belki Rakka’dan kaçan sivil halkın bakımı konusunda yöneltilen eleştirilerle karşılaşmayacaktık. Türkiye’yi bu tutumundan vazgeçirmesi için Brett McGurk çok çaba sarf etti. Bizlere de söyledi. Maalesef sonuç alamadı."

Amerika'nın burada kalmasını istiyoruz

"Rusya’nın olduğu gibi, Amerika’nın da sorumluluğu vardır. Bizce de önemli olan bir daha Suriye’de iç savaş çıkmaması. Yeni bir savaş çıkarsa DAEŞ gibi terör yapıları yeniden hortlayıp dünyayı tehdit edecektir. Eğer uluslararası camia terörün bitmesini istiyorsa Suriye’de bir istikrar sağlanması gerekiyor. O yüzden Amerika dahil bütün güçlerin bu yöndeki sorumluluğunu üstlenmesi gerekiyor. Amerika’nın burada kalmasını istiyoruz."

"Şu an rejim bizi tehdit ediyor. Bir de rejimle birlikte hareket eden Şii gruplar var. Onlar da tehdittir bizim için. Biz kimseyle savaşmak istemiyoruz ama kendimizi savunacağız. Eğer rejim ve müttefikleri bize karşı operasyon başlatırsa bu sadece bize karşı değil bence bölgede yeni bir kargaşa ve istikrarsızlık dalgasına neden olacaktır."

Suriye rejimi ile anlaşmamız gerekiyor

"Şimdiki rejim ile anlaşmak, evet, gerekiyor. Suriye rejimi bir realitedir. Rejim askeri olarak en azından şu an bulunduğu alanda diğer muhaliflere —bizim dışımızdaki muhalifler yani—karşı bir zafer kazandı ve rejim kalıcıdır. Eğer objektif bakarsak öyledir."

"[Esad gidici mi sorusuna verdiği yanıt] Bence şu an gidici olacağına dair herhangi bir emare yok."

"[ABD Esad’ın kalmasını kabul edebilir mi?] Bunu bilmiyorum fakat sonunda bizim açımızdan kurtardığımız alanların geleceği önemlidir. Temel hedefimiz merkezi hükümetle müzakere edip kurtardığımız bölgeleri belli bir statüye kavuşturmaktır. Bunun için merkezi hükümetle eğer gerekirse diyaloğa girmeye de hazırız.

Bütün Kürtlerin kalbinde yatan birleşik ve bağımsız Kürdistan

"Biz Irak Kürdistanı’ndaki bağımsızlık referandumunu destekliyoruz. Bütün Kürtlerin kalbinde yatan dört parçanın birleşmesi ve bağımsız Kürdistan’ın kurulması. Hedef budur. Ama tabi bir de gerçekler var. Kesinlikle yanlış anlaşılmasın. Bizim Suriye’deki hedefimiz federasyon kurmak. Suriye’nin parçası olarak kalmak."

Rojava'nın kendine has politikası var

"Biz Rojava halkını temsil ediyoruz. Ve sonuçta Rojava halkı hiçbir şekilde diğer parçaların [diğer ülkelerde bulunan Kürtlerin] çıkarlarıyla çelişecek ilişkilere girmeyecektir. Ve giremez. Bizim Rojava’da kendimize has bir politikamız var ve kendi çıkarlarımızı gözetiyoruz. Sadece PKK değil bütün ulusal Kürt güçlerine karşı -kim isterse istesin- bizim düşmanca tavır benimsememiz söz konusu olamaz. Olmayacaktır."

"Biz Türkiye ile ilişkilerimizin iyi olmasını isteriz. PKK Türkiye ile savaşıyor olabilir. Ama Rojava halkı olarak bizim Türkiye ile ortak çıkarlarımız olacaktır. Türkiye sınırdaşımız. Bizim politikamız diğer parçalarla aynı değildir. Amerika buraya gelene kadar, Kobane’ye gelene kadar, 2015’te Türkiye ile ilişkilerimiz iyiydi. Bizim politikacılarımız Ankara’ya gidiyordu. Türk yetkililerle görüşüyordu. Amerika ve koalisyon Rojava’ya geldikten sonra ilişkilerimiz bozuldu.

[PKK Türkiye ile savaşıyorsa o bizi bağlamaz biz ayrıyız” mı diyorsunuz?] "Evet öyle."

Rojava PKK sempatizanlarından ibaret değil

"PKK bir örgütlenmedir, bir partidir, harekettir. Rojava’yı bir örgüte indirgemeyiz. Burada herkes var. Arap da var Haseke’den, Rakka’dan; Çerkes de var; PKK’li de var; ENKS [Kürt Ulusal Konseyi] de var; Barzanici de var; rejim yanlısı da var. Ne var ki PKK sempatizanları çoğunlukta. Önder Apo burada kaldığı, yaşadığı için bizim kurtardığımız alanlarda yüz binlerce PKK sempatizanı var. Hatta buradaki Araplar da önder Apo’nun felsefesini merak ediyorlar ve benimsiyorlar. PKK saflarında verdiğimiz binlerce şehit var. Fakat burası sadece PKK sempatizanlarından ibaret değil."
 

Türkiye ile ilişkilerimizi PKK için bozmayız

PKK büyük destekler verdi buraya. Buradaki başarıya önemli katkıları oldu. Ama buradaki başarının en önemli nedeni buranın halkı, buranın gençleri. YPG nasıl kuruldu? Evet, PKK ve diğer grupların saflarında savaşanlar vardı kurucular arasında. Suriye’deki savaş patlak verdiğinde bir grup geri geldi. Ama büyük bir grup değildi.

Gözümüzün önünde [Türkiye tarafındaki] Nusaybin yıkıldı. Biz eğer Türkiye’nin iddia ettiği gibi PKK ile harfiyen aynı olsaydık, PKK’li olsaydık şimdi biz de savaşa girerdik Türkiye’ye karşı. Hiç de çekinmezdik. Nusaybin için Kamışlı da savaşa girerdi, Derik de, Kobane de. Ama girilmedi. Demek ki buranın bir özgünlüğü, bir farkı var. Bu bir şey ifade etmiyor mu? Bunu anlatmak gerek.

Amerika ile işbirliği?

[Peki yıllarca PKK saflarında bulunan, sol ideolojiyle iç içe yaşayan biri olarak dünyanın bir numaralı emperyalist gücü Amerika’yla askeri iş birliği yapmak, diplomatlarıyla şahsen muhatap olmak sizi nasıl etkiledi? Dünyaya bakışınızı nasıl etkiledi?]

"İnsanlar hayatta sürekli öğrenir. Bunda yanlış bir şey yok. Asker olarak birçok tecrübe kazandık. Amerika gelmeden önce biz yine DAEŞ’le savaşıyorduk. Kendi olanaklarımızla çatışıyorduk. Amerika geldikten sonra hava kuvvetleri araya girdi, yeni bir savaş sistemi geliştirdik."



Röportajın tamamı için: http://www.al-monitor.com/pulse/tr/originals/2017/09/turkey-kurdish-commander-says-us-should-stay-in-syria.html#ixzz4treIMniv