Kürtçe tiyatro oyunu Bêrû’nun oyuncuları: 'Kürtçeye tahammül edemiyorlar'

Kamu düzenini bozabileceği” gerekçesiyle yasaklanan Kürtçe tiyatro oyunu Bêrû’nun oyuncuları, asıl gerekçenin Kürt’e, diline, kültürüne, sanatına olan tahammülsüzlük olduğunu söyledi. 

Kürtçe tiyatro oyunu Bêrû’nun oyuncuları:  'Kürtçeye tahammül edemiyorlar'
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Şehir Tiyatroları, 21 Eylül’de salgın nedeniyle zor günler geçiren özel tiyatrolar için yeni sezon programında 50 özel tiyatro oyununa yer verme kararı aldı. Şehir tiyatroları sahnesinde sahnelenmesi planlanan oyunlardan bir tanesi de Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) tiyatro grubu olan Teatra Jîyana Nû  (Yeni Yaşam Tiyatrosu) tarafından oynan İtalyan oyun yazarı Dario Fo’nun iktidar, sermaye ve halk ilişkisini anlatan “Yüzsüz: Klakson, Borazanlar ve Bırtlar” oyunun Kürtçesi oldu. “Bêrû: Klakson, Borîzan û Birt”  oyunun sahnelenmesine saatler kala Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı tarafından “Kamu düzenini bozabileceği” gerekçesiyle yasakladı. 
 
Karara birçok kesimden tepkiler gelmeye devam ederken, İçişleri Bakanı Yardımcısı İsmail Çataklı, sosyal medya hesabı üzerinden “Yeni bir yalan ve provokasyon daha. Kürtçe tiyatro elbetteki serbesttir. Ancak, PKK terör örgütünün propagandasını içeren tiyatro Kürtçe de olsa, Türkçe de olsa, Arapça da olsa müsaade edilemez. Buna izin verenlerle ilgili de gerekli yasal işlemler başlatılmıştır” diyerek yasağı savundu. 
 
Öte yandan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da “Gaziosmanpaşa Kaymakamlığımız ‘BERU’ tiyatro oyununu kürtçe dilde olduğu için değil, PKK propagandası içermesi nedeniyle yasaklanmıştır. Konuyla ilişkin adli süreç başlatılmıştır” paylaşımında bulundu. 
 
‘DARİO FO, PKK’LİYMİŞ MEĞER’ 
“Bêrû: Klakson, Borîzan û Birt” oyunun oyuncularından Cihat Ekinci İçişleri Bakanı yardımcısı ve İstanbul Valisinin açıklamalarına tepki göstererek, yaşananların tam bir kara mizah olduğunu söyledi. Bir yandan da yasakla birlikte bu ülkenin Kürtlere bakışının ortaya çıktığını belirten Ekinci, “Dario Fo PKK’liymiş meğer. Ya da Kürt zannetmişler. Yasak ardından yaşananlar, gerekçeler vs. ile komediye dönüşen bir durum. Belki de oyunu bile okumamışlar. Oyunda sermaye iktidar ilişkisi işleniyor” dedi. 
‘SÖZ KONUSU KÜRT VE KÜRTÇE OLDUĞUNDA’ 
Sahne hazırlıklarını tamamlayıp oyun saatini bekledikleri sırada polislerin kaymakamlık yasağı ile içeri girdiklerini dile getiren Ekinci, “Son ana yakın alınan bu yasak kararının bilinçli olarak alındığını düşünüyorum. Bununla bizi hazırlıksız yakalamak ve buna yönelik kamuoyunda oluşacak tepkiyi engellemek istediler. Bütün hazırlıklarımıza rağmen, seyircilerimizin artık oyuna gelme hazırlıklarını yaptığı sırada böyle bir yasağın aslında Kürtçeye, Kürt kültürüne ve sanatına bakışın değişmediğini gösterdi. Söz konusu yasakçı zihniyet Kürt ve Kürtçe olduğunda tarih her dönem tekerrür ediyor” diye konuştu. 
 
YASAK İÇİN UYDURUK GEREKÇE
Tebliğ edilen kararı imzalamak istemediklerini anımsatan Ekinci, “Çünkü ev sahibi İBB’ydi. Daha sonra İBB Tiyatrolar Genel Müdürlüğü geldi. Onlar zaten imzalamışlardı. Zaten izleyicilere de oyunun yasaklandığına dair İBB tarafından mesaj iletilmişti. Bizim zaten imzalamamıza da gerek kalmadı. Bu da gösteriyor ki Türkiye’de başta Kürtler olmak üzere muhalifler söz konusu olduğu zaman hukuk bir sopaya dönüşüyor. Şu anda tam bir hukuksuzluk var. Türkiye’de aydınıyla, yazarıyla farklı dil ve kültürüyle iktidar gibi düşünmeyen her kesime hukuk bir tehdit bir hizaya getirme aracı olarak kullanılıyor. Ayrıca kamu düzeni de yasak getirmek için uydurulmuş bir gerekçe” diye belirtti. 
 
‘KÜRTÇE GÜVENLİK TEHDİDİ OLUŞTURUYOR’ 
Yasaklama gerekçesinin “Kamu düzeni” olmadığını ve asıl gerekçenin herkes tarafından bilindiğini vurgulayan Ekinci, şöyle devam etti: “Asıl gerekçe Türkiye’de Kürde, diline, kültürüne, sanatına olan tahammülsüzlüktür. Kamuoyu da şu anda böyle değerlendiriyor. Kendileri de bu şekilde olduğunu çok iyi biliyorlar. Bu yasakla zihniyetin hala değişmediğini ve her gün biraz daha kötüye gittiğini gösteriyor bu uygulama. Burada yasaklanan tiyatro değil, burada yasaklanan Nobel edebiyat ödülü almış Dario Fo değil yasaklanan esasında Kürtçedir. Bu oyun çok rahat Türkçe oynanabilir. Herhangi bir oyun başka bir dilde oynanabilir ama söz konusu Kürtçe oynamak ‘kamuya bir güvenlik tehdidi’ oluşturuyor. Bu da Kürtçeye, Kürt kimliğine, farklı kimliklere Türkiye’nin bakışının, zihniyetinin değişmediğini gösteriyor.” 
 
MA / Mehmet Aslan