IŞİD'i yaşayan kadınların dilinden IŞİD gerçeği

IŞİD'i yaşayan kadınların dilinden IŞİD gerçeği

KRD News Haber Merkezi

Çeşitli tarihlerde İslami tarzda yaşam koşulları bulmak düşüncesiyle ülkelerinden kaçarak IŞİD’in etkili olduğu topraklara gelen kadınlar, hayal kırıklığı yaşadıklarını söylediler.

Tunus doğumlu 20 yaşındaki Khadouja al-Humri de İslami bir yaşam tarzına sahip olmak için ülkesinden ve sevdiklerinden kaçarak IŞİD gerçeği ile yüzleştikten sonra IŞİD’den kaçarak YPG denetimindeki bir kampta hayal kırıklığı yaşayan kadınlardan sadece biri.

Gerçek İslam Yaşamı Hayali Misafirhane ile Sonlandı

Büyük beklentilerle ülkesinden kaçarak IŞİD mekanizmasına dahil olan Khadouja al-Humri, IŞİD topraklarına ilk ulaştığında; peşinde olduğu İslam idealini ararken kendisini ‘misafirhane’de bulan belki de binlerce kadından biri olmanın üzüntüsünü yaşadığını söylüyor. Kentin Emirine karşı sorumlu olan bir IŞİD üyesi tarafından kontrol edilen ‘misafirhane’de, aralarında çocuklu onlarca kadının bulunduğu demir korkuluklu, yüksek duvarlı ve kilitli bir evde günlerce bekleyen Khadouja al-Humri ‘misafirhane’ tabirinin gerçek anlamını yansıtmadığını söylüyor.

Eş Seçiminde Glock Tabancave Para

Buradaki kadınların kaderi, gelinlerini seçmek için misafirhaneye gelen IŞİD militanları ya da sempatizanlarının IŞİD Emirinin yetki verdiği sorumlu ile yapacakları pazarlığa bağlı olduğunu belirten Tunuslu kadın, en gözde ‘gelinlerin’ karşılığının Glock tabanca ya da nakit para olduğunu söyledi.

İlk evliliğini ‘misafirhane’ tanışması aracılığı ile yapan 20 yaşındaki Tunuslu kadın, kocasının savaşta ölümü üzerine ikinci ama bu sefer 2 çocuğuyla birlikte misafirhane ile tanışmış. Burada yine kendisi gibi Tunuslu olan ve aldığı yaralar nedeniyle ellerini kullanamayan kocası tarafından IŞİD Emirine ödenmek üzere verilen nakit parayla ‘gelin’ olmuş Khadouja al-Humri.

Korku İmparatorluğunda Yaşamak

İkinci kocasının kendisine ve ilk eşinden olan çocuklarına karşı iyi bir tutum olduğunu söyleyen Tunuslu kadın, aylar süren şüpheciliğin ardından birbirlerine güvenmelerinden sonra IŞİD sisteminin çelişkileri konusunda eşiyle konuşmaya başladıklarını anlatıyor. IŞİD’in istihbarat mekanizmasının son derece güçlü olduğunu ve yanlış anlaşılmaya neden olabilecek en ufak bir kelimenin karşılığının dahi kentin ortasında kafası kesilerek idam edilmek gerçeğinin kendilerini korkuttuğunu belirten Khadouja al-Humri, tüm olası tehditlere karşın 6 ay önce kocası ile kaçma planları yaptıklarını anlatıyor.

YPG Bize İyi Davrandı

Kocasının ellerini kullanamadığı için savaşamaması nedeniyle IŞİD’in kendilerine maaş vermediğini belirten Tunuslu kadın, ödünç aldıkları bir aracı kaçakçılara satarak Fırat Nehri üzerinden YPG’nin denetimi altındaki alanlara geçtiklerini anlattı. Burada kısa bir süreyi gözaltında geçiren ve sorguya alınan karı-koca, sonrasında kendileri gibi IŞİD’den kaçan yaklaşık 20 ailenin barındırıldığı Ayn İssa kasabasındaki bir kampa götürülmüşler.

IŞİD’de geçirdikleri günleri geride bıraksalar da şu an nereye ve nasıl gidecekleri konusunda bir bilgisi olmayan Khadouja al-Humri, gelecek planları ile ilgili ‘sadece buradan kurtulmak istiyorum’ diyor.

IŞİD hakimiyetinde geçirdiği günlere ilişkin sorulan sorulara verdiği cevaplar, IŞİD’in sosyal medya ve diğer platformlarda yarattığı algının aksine bir gerçeklikle karşılaştığını belirten Tunuslu kadın, IŞİD’in günlük rutini ile ilgili şu bilgileri verdi:

Ev, Para, Maaş ve Hatta Eş

“ Yabancı savaşçılar koyun sürüsü gibi cepheye gönderiliyordu. Konuşacağınız kelimeleri dikkatle seçmeniz gerekliydi çünkü sizi kimin dinlediğini bilmiyordunuz. Yaşanabilecek bir darbe korkusuyla özellikle Kuzey Afrika’dan örgüte katılanlar sürekli denetim altındaydı. Bu nedenle hem IŞİD Emirleri hem de yabancı savaşçılar ve eşleri paranoya içindeydi.

IŞİD’in kendi içinde büyük adaletsizlik vardı. En iyi arabaları, elbiseleri, evleri, maaşları ve hatta eşleri bile IŞİD emirleri alıyordu. Operasyon başlamadan uzun zaman önce bunların hepsi başka yerlere kaçtılar.

Tüm bunlara dayanamadık ve 6 ay önce IŞİD’den kaçtık. YPG’liler tarafından yakalandık ve sorguya çekildikten sonra kampta tutulduk. Bizimle ilgilendiler ve kötü davranmadılar.

Bizler IŞİD’in bir İslam Devleti olduğunu düşündük ama açıkçası büyük bir pişmanlığımız var. Sadece birisinin yardım ederek bizi buradan kurtarmasını bekliyoruz”