İran’ın Kürtlere yönelik ihlallerine karşı ‘Kürdistan Mahkemesi’ kuruldu

İran’ın Kürtlere yönelik ihlallerine karşı ‘Kürdistan Mahkemesi’ kuruldu

Avrupa’da yaşayan birgrup hukukçu ve araştırmacı, İran yönetiminin Rojhılat’ta Kürtlere karşı işlediği katliamları araştırmak ve belgelemek amacıyla “Kurdistan Tribunal" (Kürdistan Mahkemesi) adıyla bir kurum kurduklarını açıkladı.

Kürt hukukçu ve araştırmacılardan oluşan bir grup, İran İslam Devrimi lideri Humeyni'nin Kürdistan halkına karşı "fetvasının" 41’inci yıldönümünde Rojhılat’ta Kürtlere karşı uygulanan katliam ve cinayetleri araştırmak ve belgelemek amacıyla “Kurdistan Tribunal"in (Kürdistan Mahkemesi) kuruluşunu duyurdu.

Kurdistan Tribunal yöneticilerinden Behzad Xoşhali, İran hükümetinin yıllardır Kürtlere özellikle de Kürt siyasi tutuklulara karşı ihlaller gerçekleştirdiğini, çok sayıda kişinin infaz edildiğini söyledi.

Xoşhali, “Malesef, kimse ciddi bir şekilde İran rejiminin bu uygulamalarına eğilmedi. Bu nedenle biz bu insan hakları ihlallerini rapor edecek bir kurum kurmaya karar verdik” dedi.

Özellikle Rojhılatlı Kürtlerin kurumda yer aldığını belirten Xoşhali, üç konu üzerinde çalışacaklarını söyledi.

Xoşhali, “1979’da İran’da gerçekleştirilen İslami devrimin ardından Kürtlere karşı uygulanan soykırım, Rojhılat’ta Kürtlere karşı işlenen ihlaller ve savaş suçları hakkında çalışacağız” dedi.  

İran’ın bu süreçte işlediği suçları belgeleyeceklerini vurgulayan Behzad Xoşhali, “Örneğin Urmiye’nin Qarna, Qelatan ve İndirqaş köyünde yaşananlar açıkça birer savaş suçuydu. Şimdiye kadar bu olaylar incelenmiş veya açığa çıkarılmış değil. Biz bunları deşifre etmek için çalışacağız” diye belirtti.

“Kurdistan Tribunal" (Kürdistan Mahkemesi) kuruluş bildirgesi

Kurdistan Tribunal sitesinde yer alan Kuruluş Bildirgesi’nde, “Humeyni'nin Kürdistan halkının soykırımına yönelik ‘fetvasının’ 41’inci birinci yıldönümünde ‘Kürdistan Mahkemesi’nin kuruluşunu duyurduğumuz için mutluluk duyuyoruz” denildi.

İran İslam Cumhuriyeti’nin, önce kuruluşundan bu yana geçen 41 yıllık süreçte, “İslam hukukunun vesayeti” olarak bellediği Şii İslami “Velayat-e-Faqih”i ihraç ederek ve genişlettiğine ve bunun da İran halkına “büyük bir talihsizlik” yaşattığına dikkat çekilen bildirgede, “Rejim sadece toplu katliamlar, infazlar ve terör estirmekle kalmadı, aynı zamanda temel özgürlük haklarını da ihlal etti ve ülkenin kaynaklarını bolca israf etti” ifadelerine yer verildi.

Bildirgede ayrıca şunlar kaydedildi:

“İran İslam Cumhuriyeti, uluslararası düzeyde, İslam devrimini ihraç etme politikası ile, başta Ortadoğu olmak üzere tüm İslam ülkelerine müdahale etmekte ve dünya güvenliğini tehdit etmektedir. Kürdistan düzeyinde ise, tek dil, tek ulus ve tek bayrak politikası izleyerek, İran'ın toprak bütünlüğünü savunma bahanesiyle insani ihlaller gerçekleştiriyor ve Doğu Kürdistan'daki Kürt ulusuna karşı her türlü suçu işliyor.

İslam Cumhuriyeti'nin kuruluşunun ilk başlarında Humeyni 18 Ağustos 1979'da Kürt halkına karşı cihatçı fetva yayınladı. Humeyni'nin fetvası Kürdistan'daki köylere ve kasabalara genel bir saldırının ve binlerce Kürt sivilin soykırımdan geçirilmesinin, infaz ve terör politikasının başlangıcı oldu. Bu soykırım hala devam ediyor. Saldırının ilk üç yılında çoğunluğu kadın, çocuk ve yaşlılardan oluşan 313 sivil acımasızca katledildi, 38 köy yerle bir edildi.

Bu katliamlara ek olarak, İran rejimi bugüne kadar çoğu 18 yaşın altındaki 2 bin 504'ten fazla genci yalnızca Kürt oldukları suçuyla idam etti. Rejim arıca ülke içinde ve dışında 449'dan fazla kişiyi terörle öldürdü.”

Rojhılat’taki bu politikanın ekonomik, kültürel, sosyal ve politik sonuçları olduğuna vurgu yapılan bildirgede, “Rojhılat sınırında, Kürt gençleri her gün rejim askerleri tarafından vurularak öldürülüyor. Sadece 2019'da, 70'den fazla Kürt sınırdaki İran kuvvetleri tarafından gerçekleştirilen doğrudan bombardımanlarda hayatını kaybetti” denildi.

Bildirgede, “İran devletinin bu uygulaması, Kürt ulusunu sistematik olarak ortadan kaldırmayı ve geliştirmeyi planladığını göstermektedir. Bu nedenle, İran İslam Cumhuriyeti'nin bu sistematik çabalarına karşı yasal bir adım atmak amacıyla ‘Kürdistan Mahkemesi’ tarihi bir gereklilik olarak kuruluyor” ifadelesine yer verildi.

Kürdistan Mahkemesi’nin, Rojhılat’taki ihlallerin tanıkları, mağdur, mağdur aileleri, bazı avukat ile hakimlerin yanı sıra Kürt ve yabancı siyasi ve sivil aktivistlerin desteği, Kürt diasporasının yardımıyla, yasal gözetim altında bulunan ulusal bir mahkeme olduğuna dikkat çekilen bilgdirgede, bu kuruluşun İran’ın, Rojhılat’taki “suçlarını” soruşturmak amacıyla kurulduğu belirtildi.

Açıklamda kurumun çalışmalarını üç ayak üzerinden yürüteceği, bunların da “soykırım, insanlık suçları ve savaş suçları” olduğu ifade edildi.

Bildirgede, “Kürdistan Mahkemesi, hukuk işlerini halk mahkemesi temelinde ve uluslararası hukuka uygun olarak soruşturma ve hakimler komisyonları aracılığıyla yürütecek kamu ve bağımsız bir mahkemedir. Kürdistan Mahkemesi’nin temel amacı, İran İslam Cumhuriyeti'nin suçlarını yargılamak ve nihai mahkeme kararını halka iletmek, bu suçlara yönelik uluslararası desteği araştırmaktır” denildi.

Bu bağlamda, çalışmaların ilerlemesi için İran tarafından işlenen suçların kanıtlarını toplamak, kaydetmek için tüm çevrelerle işbirliği yapmaya hazır olunduğuna vurgu yapıldı.(Rudaw)