Güvenli Bölge için ilk adım bu hafta atılıyor

Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması konusunda fikir birliğine vardı. Anadolu Ajansı'nın haberine göre dün ABD'li mevkidaşı Merk Esper ile telefonda görüşen Savunma Bakanı Hulusi Akar, güvenli bölgenin ilk aşamasının yürürlüğe girmesi konusunda uzlaştı. Habere göre heyetlerin kısa süre içinde Ankara'da bir araya gelmesi bekleniyor. 

Güvenli Bölge için ilk adım bu hafta atılıyor

Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması konusunda fikir birliğine vardı. Anadolu Ajansı'nın haberine göre dün ABD'li mevkidaşı Mark Esper ile telefonda görüşen Savunma Bakanı Hulusi Akar, güvenli bölgenin ilk aşamasının yürürlüğe girmesi konusunda uzlaştı. Habere göre heyetlerin kısa süre içinde Ankara'da bir araya gelmesi bekleniyor. 

El Cezire ise Şanlıurfa'da olması planlanan operasyon merkezinin bu hafta faaliyete geçeceğini duyurdu. 

Türkiye 2013'ten itibaren Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge oluşturulması için ABD'yi ikna etmeye çalışıyor. İki ay önce Türkiye'nin yeniden Menbiç'e girmek için bölgeye askeri yığınak yapması üzerine ABD, güvenli bölge konusundaki sert tutumunu yumuşatmış, ancak Türkiye'nin istediği 30-35 km derinliğini kabul etmemişti.

Derinliğin yanı sıra, uzunluğun da tüm Türkiye-Suriye sınırını mı, yoksa dar bir bölgeyi mi kapsayacağı netleşmiş değil. Ayrıca bölgenin nasıl kontrol edileceği, hangi ülkelerin asker bulunduracağı, YPG'nin asli güç olduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin bölgeden nasıl çekileceği, bölgenin ne tür silahlarla kontrol edileceği de bilinmiyor. 

El Cezire'ye göre güvenli bölge önce 5 km derinlikle başlayacak, daha sonra gelişmelere göre bu derinlik artırılacak. 

Taraflar 7 Ağustos'ta yaptıkları ortak açıklamada 'barış koridoru' kurulması konusunda anlaştıklarını duyurmuş, ancak detay vermemişlerdi. 

Suriye yönetimi anlaşmayı 'apaçık bir saldırı' sözleriyle kınarken, Rusya ise Türkiye'nin bölgeye girebilmesi için Suriye yönetiminden izin alması gerektiğini belirterek, anlaşmaya karşı olduğunu ortaya koymuştu. 

Türkiye, Suriye'nin kuzeyinde, Kuzey Irak'takine benzer fiili bir Kürt devleti oluşumunu engellemek istiyor. Bunun için de bölgede hem YPG güçlerinin bulunmasını engelleme, hem de Kürtlerin Akdeniz'e ulaşma yollarını kesmeye çalışıyor. 

Türkiye'nin diğer bir endişesi ise hem Türkiye'de sayıları 3,5 milyona varan, hem de İdlib'in düşmesi durumunda sınırlarını geçecek olan 2 milyondan fazla mülteci. Türkiye mültecilerin bu bölgelerde kurulacak kamplara yerleştirilmelerini ya da iskan edilmelerini talep ediyor. 

Türkiye, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın 32 km derinliğindeki bir güvenli bölge fikrini kabul ettiğini, ancak bu fikrin hala Pentagon tarafından onaylanmadığını öne sürüyor. 

Türkiye daha önce müteaddit defalar ABD'nin anlaşmaya varmaması durumunda Fırat'ın doğusundaki Menbiç'e gireceği tehdidinde bulunmuş, Amerikan yönetimi de aynı sertlikle karşılık vermişti. 

İdlib'de üç aydır hava operasyonları gerçekleştirmeyen Rusya'nın bir anda Suriye rejim güçleri saflarında yeniden operasyonlara katılması Ankara'da endişe meydana getirmiş, bu da Amerika'nın taleplerini kabul etmesinin yolunu açmıştı. 

Bu arada Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, daha önce kararlaştırılan Türkiye, Rusya, İran üçlü liderler zirvesinin 16 Eylül'de Ankara'da yapılacağını açıkladı. Dün düzenlediği basın toplantısında Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapacağı zirveye Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Lideri Hasan Ruhani'nin katılacağını belirtti. 

Zirvede ağırlıklı olarak İdlib'deki Heyet Tahrir Şam gibi radikal unsurların silahsızlandırılması konusunda Türkiye'nin sözlerini tutmaması, sağlanan ateşkes anlaşmalarının sürdürülememesi, bölgedeki Türkiye gözlem noktalarının akıbeti, sivillerin durumu gibi konuların ağırlıklı olarak ele alınması bekleniyor. 

Kalın dünkü basın toplantısında Suriye rejim güçlerince muhasara altına alınan Murek'teki Türkiye'nin 9. gözlem noktasının tahliye edilip edilmeyeceği konusundaki soruları, 'kesinlikle hayır' şeklinde cevaplandırmıştı. Salı günü stratejik Han Şeyhun kasabasının düşmesiyle Murek karakolunun muhaliflerin kontrolündeki bölgelerle bağlantısı kesilmişti. 

Suriye ve Rusya, Türkiye'nin gerekirse bu karakolu tahliye edebileceğini, bunun için de gerekli güvenliğin sağlanacağını açıklamıştı. 

17 Eylül 2018'de Rusya'nın Soçi kentinde bir araya gelen Erdoğan ve Putin, İdlib'de rejim güçleri ile muhalifler arasında 15-20 km derinliğinde askersizleştirme bölgelerinin oluşturulması konusunda anlaşmaya varmıştı. Türkiye'nin gözlem noktaları da bu askersizleştirilmiş bölgelerde bulunuyor. 

Öte yandan Suriye, İdlib'den ayrılmak isteyen sivillere 'insani koridor' açtığını duyurdu. Suriye resmi haber ajansı SANA'nın haberine göre konuyla ilgili bir açıklama yapan Suriye Dışişleri Bakanlığı, Hama ve İdlib'deki çatışma bölgelerinden ayrılmak isteyen siviller için Soran köyünde bir koridor açtıklarını belirtti.