Gelecek Partisi, Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkence iddialarını sordu

Gelecek Partisi, Diyarbakır Cezaevi’ndeki işkence iddialarını sordu

Batman Cezaevinden Diyarbakır Cezaevine sevk edilen 439 tutuklu ve hükümlü işkence yapıldığı iddialarını bu kez Gelecek Partisi gündeme getirdi. Parti’nin İnsan Hakları Başkanlığı, Adalet Bakanlığı’na iddialara cevap vermesini istedi.

Gelecek Partisi açıklamasında, Batman Cezaevinden Diyarbakır’a geçen ay sevk edilen tutuklulardan Yunus Güneş’in annesinin bir video eşliğinde kamuoyuna yaptığı açıklamalara da yer verildi. Anne Güneş’in açıklamaları şöyle:

“Oğlumla beraber Diyarbakır T Tipi Cezaevine sürgün edilen mahkumlara oradaki gardiyanlar tarafından tek tek işkence yapmış. Koridorlar adeta kan olmuş. Benim oğlum bir arkadaşıyla tek bir koğuşta kalıyordu. Oğlumun isyanla bir ilgisi yok. Bir aydır oğlumuzdan bir haber almadık. Kimse bize haber vermedi. Telefon açıyoruz, cevap yok. Bunlara işkence yapıp koğuşlarına atmışlar. Müdüre çıkmak istiyorlar, bırakmıyorlar. Dilekçe yazıyorlar, cevap veren yok. Şahsi eşyalarını vermemişler. Benim oğlum 14 gün bir elbiseyle yaşamış. Yetkililere sesleniyorum. Buna bir çare, çözüm bulsunlar. Bu böyle olmaz.”

ÇIPLAK ARAMA, İSKENCEYE VARAN ŞİDDET

Tutuklu ve hükümlülerin Diyarbakır Cezaevi’nde kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığını aktaran Gelecek Partisi açıklamasında, “Öte yandan iddialar doğrultusunda isyan olayına katılmayan tutuklu/hükümlülerin de Diyarbakır T Tipi yerleşkesinde gardiyanların hakaret, küfür ve şiddetine maruz kaldığı, cezaevi girişinde insan onuruna yakışmayacak şekilde zor kullanılarak “çıplak arama” yapıldığı, itiraz edenlerin “işkenceye varacak şekilde şiddet gördüğü” iddia edilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

“90’Lİ YILLARIN UYGULAMALARINI GERİ GETİREN…”

Açıklamada “Adalet Bakanlığı bu iddialara cevap vermelidir” denilerek şu sorular yöneltildi:

* Yunus Güneş’in annesi ve ağabeyinin kamuoyuna yaptıkları açıklamaların doğruluk derecesi nedir?

* Salgın döneminde yapılan nakil işleminin pandemi kurallarına uygun yapılıp/ yapılmadığının kamuoyuyla paylaşılması, kurallara uyulmamış ise sorumlular hakkında ne tür işlem yapıldığı;

* İsyan olaylarıyla ilgisi olmayan mahkum/hükümlülerin neden sevkedildiği;

* Tüm mahkumların dövülüp koğuşlara bırakıldığı hususunun doğruluğu;

* Darp raporu verilmemesi için sevk işlemine tabi tutulan tutuklu/ hükümlülerin revire çıkarılmadığının doğruluğu;

* İsyana katılan katılmayan bütün mahkumlara ilişkin insan onurunu çiğneyen hakaret, küfür ve “çıplak arama” iddiaları doğruluğu;

* Batman Cezaevinden gönderilen şahsi eşya ve elbiselerinin tutuklu/hükümlülere verilmediği, 14 gün boyunca aynı elbise ile sağlıksız bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye mecbur bırakıldıkları;

* Mahkumların dilekçe yazdıkları halde neden işleme konulmadığı ve ilgililerle görüştürülmemelerinin hukuki dayanakları;

* Bütün bu iddialar doğrultusunda herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığı; iddialar doğrultusunda işlem yapılmış ise ne aşamada olduğu; işlem yapılmamış ise neden yapılmadığının kamuoyuyla paylaşılması gerekmektedir.

İddialar doğru ise tutuklu ve hükümlüleri hukuka aykırı, vicdana sığmayan ve insanlık dışı operasyona tabi tutan yetkililer bunun bedelini en ağır şekilde ödemelidirler.

‘İşkenceye sıfır tolerans’ günlerinin kazanımlarından geriye gidiş asla kabul edilemez. 90’lı yılların uygulamalarını geri getiren, insan hak ve onurunu ayaklar altına alan bu uygulamalar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.”