MSD'den değişim sinyali: Özerk Yönetim ENKS'yi de kapsayacak şekilde yapılandırılacak

Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) Dışilişkiler Ofisi Başkanı Kamuran Haco, "Türkiye ve ABD arasında askeri ve güvenlik anlaşması yapıldı. Güvenli bölge olarak adlandırılan bölge güvenli bir bölge değil” derken, Demokratik Suriye Meclisi üyesi (MSD) Sihanok Dibo, “ABD ile Türkiye arasında ‘güvenli bölge ‘ olarak adlandırılan konu hakkında bir uzlaşıya varılmış ancak bu bir anlaşma düzeyine ulaşılmamış daha dedi.

MSD'den değişim sinyali: Özerk Yönetim ENKS'yi de kapsayacak şekilde yapılandırılacak

Suriye Ulusal Kürt Konseyi (ENKS) Dışilişkiler Ofisi Başkanı Kamuran Haco, "Türkiye ve ABD arasında askeri ve güvenlik anlaşması yapıldı. Güvenli bölge olarak adlandırılan bölge güvenli bir bölge değil” derken, Demokratik Suriye Meclisi üyesi (MSD) Sihanok Dibo, “ABD ile Türkiye arasında ‘güvenli bölge ‘ olarak adlandırılan konu hakkında bir uzlaşıya varılmış ancak bu bir anlaşma düzeyine ulaşılmamış daha dedi ve Özerk Yönetim'in yakında bir değişime uğrayacağının sinyalini verdi.

Demokratik Suriye Meclisi üyesi Sihanok Dibo ise, “ABD ile Türkiye arasında ‘güvenli bölge ‘ olarak adlandırılan konu hakkında bir uzlaşıya varılmış ancak bu bir anlaşma düzeyine ulaşmamış. Bu uzlaşı Suriye'nin kuzey ve doğu bölgelerinin istikrarı ve güvenliği için uygun bir mekanizmanın bulunması için bir garantör durumunda” ifadelerini kullandı.

Sihanok Dibo, Özerk Yönetim, Demokratik Suriye Meclisi (DSM) ve Demokratik Suriye Güçlerinin (DSG) Rojava’nın Cizir bölgesindeki geleceğine ilişkin, “Menbic’teki durumla aynı olacak. Menbic’te DSG’ye bağlı Askeri Meclis güvenliği sağlayacak. Özerk Yönetim sistemi içinde olan Menbic Sivil Meclisi de idari ve altyapı hizmetleriyle ilgileniyor. DSM Cizir bölgesinde DSG’nin siyasi şemsiyesi olarak kalacak. Ayrıca mevcut meclislerde olduğu gibi kalacak” diye konuştu.

Uzlaşı ve maddelerinin önemli olduğunu ve Özerk Yönetim üzerinde olumsuz bir yansımasının olmayacağını söyleyen Dibo, şöyle devam etti:

“Uzlaşı Suriye’nin yüzde 35’ini kontrolünde bulunduran DSM ve DSG’nin egemenliğine olumlu anlamda yansıyacak. Bu da Suriye Anayasasının yazılma sürecinde yer almasının ihtiyacını doğuracak. Ayrıca Şam yönetimi ile DSM arasında diyaloğun önünü açacak. Uzlaşı Türkiye’nin sınırında ‘terörist gruplar’ olduğu bahanesini ortadan kaldıracak. Uzlaşının yürürlüğe girmesiyle DSM ve DSG’nin Suriye ile ilgili müzakerelerde yer almasının kapısını açacak. Ayrıca Türkiye’nin Fırat’ın Doğusuna yönelik açmak istediği savaşın riskini ortadan kaldıracak.”

Dibo ayrıca, Türkiye ile ABD arasında yapılan bu uzlaşının Efrin özgürleşmeden ve Efrinli göçzedelerin evlerine dönmeden anlaşma ile sonuçlanmayacağını vurguladı. Uzlaşının Suriyelilk prensiplerine aykırı olmadığını belirten Dibo, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde Cerablus’ta Efrin’e kadar olan varlığını sonlandırma ve Suriye’nin egemenliğinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilmesine bağlı olduğunu söyledi.

Özerk Yönetim aynı şekilde kalmayacak

Rûdaw’a konuşan Kamuran Haco, bölgenin üç aşamada kurulacağını ve Grê Spi ile Serê Kaniyê’den başlayarak Dicle Nehri’ne kadar olan bölgeyi kapsayacağını ifade etti.

Rojava ve Suriye’nin Kuzeydoğusunda bir savaş riskine ilişkin Haco, savaş tehlikesinin olmayacağını kaydetti. Rojava Özerk Yönetimi’nin geleceğine ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunan Haco, sözlerine şunları ekledi:

“Özerk Yönetim aynı şekilde kalmayacak. Ancak tüm tarafları yakınlaştırma çabaları ve özellikle ENKS’nin başını çektiği tüm bileşenlerden meydana gelen yeni bir yönetim kurulabilir.”