Cemil Bayık: 'HDP, bir Türkiye Partisidir'

Cemil Bayık: 'HDP, bir Türkiye Partisidir'

KCK Eşbaşkanı Cemil Bayık, HDP’nin Kürt partisi olmadığını, bir Türkiye partisi olduğunu ve “Türkiye'de demokratik bir cumhuriyeti geliştirmek istediğini” söyledi.

Cemil Bayık, Avrupa'da yayın yapan bir kanala  verdiği röportajda, HDP’yle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

“HDP bir Türkiye partisidir. Kürt partisi değil. Bazıları işte Kürt partisidir ama Türkiye partisi olmak istiyor gibi lanse ediyor ama öyle bir şey yok. HDP bir Türkiye partisidir ve Türkiye'de demokratik bir cumhuriyeti geliştirmek istiyor” diyen Bayık, devamında şunları belirtti:

“Faşizme, işgale, zulme, adaletsizliğe, halkların soykırımına karşı duruyor. AKP-MHP Türkiye'de faşist bir sistem yerleştirmek istiyor. O sistemde AKP-MHP olsun, CHP de onlara hizmet etsin istiyorlar. Muhalefete yer yok o sistemde. Türkiye'de muhalefet olmasın istiyorlar. Amerika'daki gibi sadece 2 parti kalsın istiyorlar. Biri AKP-MHP, diğeri de CHP. Fakat HDP 3. çizgi oldu. Sistemin 2 partili hedefini boşa çıkardı. HDP'siz Türkiye'de kimse siyasette sonuç alamaz.”

Bayık, “HDP, AKP-MHP'nin Türkiye'de gerçekleştirmek istediği sistemi boşa çıkardı. Büyük bir güç oldu. Şu an Türkiye'de gerçek muhalefet partisi HDP'dir. Bunu biz söylemiyoruz. Türkiye'deki sosyalist, demokrat siyasetçiler, yazarlar, AKP-MHP faşizmine karşı duranlar diyor gerçek muhalefet HDP'dir” dedi ve CHP’ye yönelik eleştirilerde bulundu:

“CHP muhalefet değil. CHP Erdoğan ve MHP'nin değneği oluyor. AKP-MHP ne zaman sıkıntıya düşse CHP imdadına yetişiyor onları o sıkıntıdan kurtarıyor. Herkes bunu görüyor. CHP tabanı böyle değil ama. Tabanında dürüst, yurtsever, demokrat insanlar var. Onlar HDP ile de ilişki geliştirilmesini istiyor. Ama CHP yönetimi öyle değil. Çünkü devletin kurduğu bir parti onlar da devlete sahip çıkıyorlar. Devletin sıkıntıya düştüğünü gördüklerinde de AKP-MHP'ye yardım ediyorlar. AKP-MHP de CHP'den memnun. Çünkü muhalefet yapmıyorlar.

Şu an Türkiye'de sorunlar yaşanıyorsa sebebi CHP'dir. Herkes bunu görüyor. CHP Türkiye'yi bu hale getirdi. Bu yüzden demokrat, sosyalist, yurtsever, faşizme karşı duran herkes HDP'yi umut olarak görüyor. Bundan dolayı herkes yönünü HDP'ye veriyor. Bundan çok korktukları için HDP'ye saldırıyorlar ve 3. çizgiyi ortadan kaldırmak istiyorlar. Demokratik bir cumhuriyet için yürütülen mücadeleyi sindirmek istiyorlar, halkların ittifak kurmasını engellemek istiyorlar çünkü HDP' de bütün halklar, inançlar, kültürler ittifak kurabiliyor. Tüm Türkiye'yi temsil ediyor. Bunun önünü almak ve HDP'yi susturmak istiyorlar. HDP de susmuyor, siyasetlerine karşı çıkıyor. Zaten HDP onların siyasetini kabul ederse HDP'nin ölümü demek bu. Tüm Türkiye halklarının ölümü demek. Çünkü HDP'de ittifaklar var. HDP hepsine sahip çıkıyor. Bu yüzden HDP'yi kendileri için tehlikeli görüyorlar ve HDP'ye saldırıyorlar. HDP ise buna karşı mücadele ediyor.”

KCK Eşbaşkanı Bayık devamında, “HDP'nin yürüttüğü mücadele tüm Türkiye halkları içindir. Doğru ve kutlu bir mücadeledir” ifadelerini kullandı.

KDP ve YNK, MİT’e bilgi veriyor

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık, Kürdistan Bölgesi’nde bazı kişilerin “MİT için faaliyet yürüttüklerini” ileri sürerek, "Şimdiye kadar sabrettik ama bundan sonra kim gerillanın kanına girerse hedefimiz olacaktır" dedi.

Stêrk TV'de yayınlanan özel programa konuşan Cemil Bayık, AK Parti-MHP ittifakının “Kürt ve Kürdistan'a ait ne varsa ortadan kaldırmak istediğini” söyledi.

TSK’nın Kürdistan Bölgesi topraklarında başlattığı “Pençe-Kaplan” operasyonunun PKK’yi tasfiye etme amacı ile sürdürülen “konseptin” bir parçası olduğunu dile getiren Bayık, “Burada herkesin dikkatini çekmek istiyorum. Maxmur, Şengal ve Medya Savunma Alanları'nı bombaladıklarında kimsenin sesi çıkmadı. Ne Güney hükümeti ne Irak hükümeti ne BM ne Amerika ne Avrupa hiç kimse bu saldırılara karşı tepki vermiyor. Bunların anlamı var tabi. Çünkü bu saydıklarımın hepsinin saldırılardan haberleri var. Bazıları bu saldırılarda Türkiye'ye yardım da etmiş, izin vermiş. Türkiye'ye 'Arkandayız, yapabilirsin' demişler. Eğer öyle olmasaydı Türkiye saatlerce bombardımanda bulunamazdı, bu mümkün değil” diye konuştu.

Mahmur Kampı’nın Birleşmiş Milletler denetiminde olduğunu, Irak hava sahasının kontrolünün de ABD ve Irak’ın elinde olduğuna vurgu yapan Bayık, “Eğer bunlar izin vermezse Türkiye, Şengal'e, Maxmur'a Medya Savunma Alanları'na saatlerce saldırabilir mi? Bu mümkün değil. O yüzden hem Güney hükümeti hem Irak hükümeti hem BM hem de Amerika bu saldırılardan sorumludur” ifadelerini kullandı.

Bayık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu güçler saldırıları kabul ediyorlar mı, etmiyorlar mı? Türkiye'ye yardım etmişler mi, etmemişler mi, izin vermişler mi, vermemişler mi? Tavırlarını belli etmeleri lazım. Halkımızın ve bizim bunu bilmeye hakkımız var. Eğer ki tutumlarını belli etmezlerse o zaman Türkiye'nin işbirlikçileridirler, Türkiye onların izni ile bu saldırıları yapmıştır. Halkımıza olumlu ya da olumsuz bir açıklama yapmak zorundalar. Eğer yapmazlarsa bu saldırılardan kendilerini sorumlu tutacağız.”

PKK Merkez Komite Üyesi Kasım Engin’in 27 Mayıs günü savaş uçaklarının düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybettiğini hatırlatan Bayık, örgüt üyelerine yönelik bu tür bombardımanların “yerel istihbarat” sayesinde gerçekleştirildiğini savundu.

“Güney'de Parastin ve Zanyari kurumlarında çalışanlardan bazıları MİT'e yardım ediyor. MİT bunlardan aldıkları bilgilerle gerillaları katlediyor” diyen Bayık, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtseverler Bieliği'nin (KYB) MİT'e bilgi verdiklerini ileri sürdü.

Bayık şunları söyledi:

“KDP ve YNK kadrolarından bazıları ise partilerinin isteği doğrultusunda gerillaya ilişkin bilgiler topluyor ve bu bilgileri kurumlarına veriyorlar. Bu bilgilerin MİT'e gittiğinden haberleri yok. Onlar kendi örgütleri için çalıştıklarını zannediyorlar. Halbuki kendi örgütlerine değil MİT'e çalışıyorlar. Bilmeden yapıyorlar bunu. Gerillaya ilişkin bütün bilgileri toplayıp örgütlerine veriyorlar, örgütleri de MİT'e veriyor. Güney halkımızın bunu bilmesi lazım.”

Cemil Bayık, “Kim gerillanın kanına girerse o bizim hedefimiz de olacaktır. İhanete göz yumamayız, ihanetçileri içimizde barındırmayız. Mesela gerillaların kanına girenleri tutukladığımızda bakıyoruz ki bazı örgütler ve kurumlar bunlara sahip çıkıyor. Diyorlar bunlar bizim insanlarımız onları serbest bırakın, işte PKK insanlarımızı tutukluyor, PKK düşmanlık ediyor” dedi.